Bu yazımızda Artrit Rahatsızlıkların Neden Çok Uzun Süre Yaşadığınızı Anlayacaksınız.
Bağırsak-Eklem Ekseni Kavramı
Son araştırmalar, gastrointestinal mikrobiyotadaki düzensizliklerin ve yan ürünlerinin sadece sindirim sistemi hastalıklarıyla değil, aynı zamanda bağırsak homeostazisinin bozulması yoluyla eklem hastalıkları da dahil olmak üzere çeşitli ekstraintestinal bağışıklık ve metabolik rahatsızlıkları tetikleyebileceğini ortaya koymuştur.
Mevcut literatürde, bağırsak
mikrobiyotası ile eklemlerin inflamatuar hastalıklarının gelişimi arasında
olası bir bağlantı olduğu vurgulanmaktadır. Bu düzensizlik, "bağırsak-eklem
ekseni" olarak tanımlanmaktadır ve bağırsak ile eklemler arasındaki
etkileşime dayanmaktadır.
Bağırsak Mikrobiyotası
Bağırsaklardaki kolonizasyon anne
karnında başlar ve erken çocukluk döneminde (3 yaşa kadar) devam eder, ardından
dış faktörlere bağlı olarak stabilize olur.
Her bireyin mikrobiyota bileşimi,
parmak izi gibi benzersizdir ve bağışıklık sistemi üzerinde hem lokal hem de
sistemik olarak büyük bir etkiye sahiptir.
Mikrobiyota bileşimini etkileyen
başlıca faktörler arasında diyet, çevre, yaşam tarzı, kişisel hijyen,
enfeksiyonlar ve konakçı genetiği (özellikle HLA genleri) yer alır.
• Diyetin, özellikle lifli
gıdaların, bağırsak florası üzerinde önemli bir etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
Bitkisel liflerle beslenen hayvanlarda ve insanlarda bu lifler, bağırsaktaki
bakteriler tarafından kısa zincirli yağ asitlerine (KZYA) dönüştürülür
Bağırsak mikrobiyotası, enzimler, kısa zincirli yağ asitleri ve metabolitler gibi çeşitli bileşikler üretir. Bakterilerin ürettiği lipopolisakkarit gibi bu proinflamatuar bileşikler, "sızdıran bağırsak"tan kan dolaşımına geçerek sistemik inflamasyona yol açar ve bu da eklemlere ulaşarak osteoartrit, romatoid artrit ve spondilartrit gibi sonuçlara neden olur.
Bu durum, disbiyozis olarak adlandırılır ve RA ile inflamatuar bağırsak hastalığı (IBD) hastalarında eş zamanlı olarak görülebilir.
Disbiyozisin artriti tetikleme mekanizmaları
arasında moleküler taklit, inflamatuar yanıtlar ve bağırsak mukozal
bütünlüğünün kaybı bulunmaktadır.
Bağırsak Mikrobiyotası ve Artrit Türleri
Osteoartrit (OA)
18 yaş üstü kişilerin %25'inden
fazlasını etkileyen en yaygın dejeneratif eklem hastalığıdır. Uzun süre
kıkırdak dejenerasyonu olarak düşünülse de, son on yılda kronik
inflamasyonun önemli bir rol oynadığı karmaşık bir hastalık olduğu
anlaşılmıştır.
Yaşlanan ve
obezleşen nüfusla birlikte OA sıklığı artmış, 2017'de dünya genelinde 303
milyon kişiyi etkilemiştir.
Eklem
kıkırdağının kademeli olarak bozulması ve kaybı, subkondral kemiğin
kalınlaşması, osteofit oluşumu, sinovyal inflamasyon, diz bağları ve
menisküslerin tahribatı, eklem kapsülü hipertrofisi ile karakterizedir.
OA hastalarında Aktinobakteriyota ve Proteobakteri seviyeleri
artmış, Firmikütler azalmıştır. Bu durum eklemde düşük dereceli
inflamasyona yol açar ve hastalığın etiyolojisine katkıda bulunur.
Hücresel yaşlanma, pro-inflamatuar medyatörlerin artışı, epigenetik
değişiklikler ve mitokondriyal disfonksiyon, yüksek inflamasyon durumuna yol
açar. Kıkırdağın mimarisi ve fonksiyonu için Dönüştürücü Büyüme Faktörü
(TGF-β) sinyalizasyonu kritiktir; eksikliği kıkırdak bozulmasına neden
olur.
Diyabiozisi tespit etmek için dışkı analizi ve biyopsi gibi daha az invaziv yöntemler önerilmektedir. İnflamatuar eklem hastalığı tanısı için serolojik testler (ESR ve CRP gibi akut faz belirteçleri) ve X-ray görüntüleme kullanılabilir.
Romatoid Artrit (RA)
Eklemlerde kıkırdak ve eklem çevresi kemiğe zarar veren sürekli sinovit ile
karakterize kronik, poliartiküler ve simetrik inflamatuar bir eklem
hastalığıdır.
Genellikle el
ve ayak eklemlerinde ağrı ve şişlik görülür; bilekler, metakarpofalangeal,
metatarsofalangeal ve proksimal interfalangeal eklemler en sık etkilenen
bölgelerdir.
RA'nın patofizyolojisi mukozal bölgelerde (bağırsak, ağız, akciğer) başlayıp sinoviyal eklemlere ilerleyebilir. RA hastalarında ve artiritik farelerde sızdıran bağırsak (intestinal geçirgenlik) seviyelerinde artış görülür. Bağırsak geçirgenliği arttıkça hastalık aktivitesi de artar. Bu durum, toksinlerin ve bakteri parçacıklarının kan dolaşımına girmesine neden olarak otoimmün hastalıkları tetikler veya mevcut RA'yı daha aktif hale getirir.
◦ RA
hastalarının ve sinovyal sıvılarında Prevotella, Fusobacterium, Porphyromonas
ve Bakteroidler gibi çeşitli bakteri türlerinin DNA'sı bulunmuştur.
◦ Bağırsak
mikrobiyotasının bozulması, patojenik mikropların çoğalması, düşük dereceli
sürekli inflamasyon ve immün sistemde toleransın bozulmasına yol açar.
Spesifik Bakteriler:
▪
Eggerthella lenta: Şiddetli seropozitif RA hastalarında artış göstermiş
ve arginin metabolizması yoluyla patojenik olabilir.
▪
Prevotella copri: Yeni başlangıçlı RA hastalarında gözlemlenmiş,
otoantikorlarla ilişkilidir ve diyete bağlı işlevi vardır.
▪
Faecalibacterium prausnitzii: Sağlıklı insanlarda baskın bir bütirat
üreticisidir ancak RA hastalarında azalmıştır; düşük miktarı bütirat ve
anti-inflamatuar IL-10 üretimini azaltır.
▪
Lactobacillus türleri (L. rhamnosus, L. reuteri, L.
casei): Probiotik takviyesi olarak kullanıldığında pro-inflamatuar
sitokinleri (IL-1α, IL-6, IL-12, TNF-α) ve şişmiş eklem sayısını azaltmıştır.
▪ Prevotella histicola: İnsanlaşmış farelerde artrit insidansını ve hastalık şiddetini önemli ölçüde azaltmış, bütirat üreticilerini ve sıkı bağlantı proteinlerini artırarak bağırsak epitel bütünlüğünü iyileştirmiştir. TNF inhibitörü gibi biyolojik bir ilacın etkinliğini taklit eder.
Genetik ve epigenetik faktörler, sigara dumanı ve toz gibi kirleticiler, mikrobiyom hastalığı tetikler. HLA-DRB1 lokusu T hücre aracılı otoimmün yanıtlarla ilişkilidir. Romatoid Faktör (RF) ve Anti-CCP gibi otoantikorların oluşumu ile T/B lenfositlerinin sinovyuma sızması görülür.
Spondilartrit (SpA)
Spinal ve periferik eklem artriti, bağların ve tendonların kemiklere birleşme yerlerinde inflamasyon ve sistemik eklem dışı semptomları içeren bir grup inflamatuar patolojidir. Alt tipleri arasında psoriatik artrit, reaktif artrit, İBH ilişkili artrit, juvenil idiopatik artrit ve ankilozan spondilit bulunur.
SpA, artrit yatkınlığı ile bağlantılıdır. Salmonella, Shigella ve Campylobacter gibi enteropatojenlerin artışı SpA hastalarında bulunmuştur.
Sızdıran Bağırsak ve Romatoid Artrit Arasındaki Kritik Bağlantı
Bağırsak astarının zayıflaması ve
geçirgen hale gelmesi, yani "sızdıran bağırsak" durumu,
zararlı maddelerin ve bakteriyel fragmanların kan dolaşımına sızmasına neden
olur. Bu sızıntı, bağışıklık sistemini tetikleyerek sistemik iltihaplanmaya
yol açar ve genetik yatkınlığı olan kişilerde RA'yı tetikleyebilir veya mevcut
hastalığın aktivitesini artırabilir. Bağırsak geçirgenliğinin artmasıyla,
hastalık aktivitesi ve C-reaktif protein (CRP) gibi iltihap belirteçlerinin de
yükseldiği gözlemlenmiştir.
Bu durum, "bağırsak-eklemler ekseni" olarak adlandırılır. Bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlik (dizbiyoz) ve bağırsak bariyerinin bozulması, bakteriyel ürünlerin kan dolaşımına geçişine yol açar. Bu proinflamatuar bileşikler, vücutta sistemik iltihaplanmaya neden olarak eklemlere ulaşır ve RA gibi eklem rahatsızlıklarının gelişmesine katkıda bulunur.
Sızdıran Bağırsağa Yol Açan Temel Faktörler:
Bağırsak astarının geçirgen hale
gelmesinin birçok nedeni vardır:
Kötü Beslenme
İşlenmiş
gıdalar, şekerler, bazı kişilerde gluten ve süt ürünleri, alkol ve yapay
tatlandırıcılar bağırsak astarını zayıflatıp iltihabı teşvik edebilir. Lifli,
bütün ve fermente gıdalarla zenginleştirilmiş bir diyet bağırsak sağlığını
destekler.
Kronik Stres
Stres,
bağışıklık sistemini zayıflatır ve bağırsak bakterileri dengesini bozabilir.
Meditasyon, derin nefes alma veya yoga gibi stres yönetimi teknikleri
önemlidir.
Bağırsak Mikrobiyotasında Bozulma (Dizbiyoz)
Bağırsaktaki iyi ve kötü bakteriler arasındaki
dengesizliğe dizbiyoz denir. Bu durum, zonulin gibi maddelerin artmasına ve
bağırsak bariyer fonksiyonunun bozulmasına yol açar. Probiyotikler,
prebiyotikler ve lif açısından zengin gıdaların tüketimi sağlıklı bağırsak
mikrobiyotasını destekler.
Bazı Enfeksiyonlar
H.
pylori veya Candida aşırı büyümesi gibi enfeksiyonlar da katkıda
bulunabilir.
Sık İlaç Kullanımı
Bazı
ağrı kesiciler, antibiyotikler ve proton pompa inhibitörleri gibi ilaçlar
bağırsak astarına zarar verebilir. Bu ilaçları sadece gerektiğinde kullanmak ve
antibiyotik alırken probiyotik kullanmak önerilir.
Çevresel Toksinler ve Kimyasallar
Pestisitler, gıda katkı maddeleri, ağır metaller, kirleticiler
ve işlenmiş gıdalardaki mikroplastikler bağırsak astarını tahriş edebilir. Organik
gıdalar seçmek ve filtrelenmiş su içmek maruziyeti azaltabilir.
Bağırsak Sağlığı İçin İleri Düzey Destekler: Butirat ve Laktoferrin
Bağırsak sağlığını iyileştirmek ve RA semptomlarını hafifletmek için yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra, belirli besin takviyeleri de büyük önem taşır. Bu bağlamda, Butyrat ve Laktoferrin gibi moleküller öne çıkmaktadır.
Butyrat (bütirik asit),
Özellikle lifli gıdaların
bağırsak bakterileri tarafından fermente edilmesiyle üretilen kısa zincirli bir
yağ asididir. İlk olarak 1814 yılında tereyağının kokusunu veren madde olarak
keşfedilmiştir (butter kelimesinden gelir). Ancak Butyrat'ın sağlık üzerindeki
etkileri, bilim dünyasının bağırsak mikrobiyotasıyla ilgili anlayışı arttıkça
çok daha fazla önem kazanmıştır.
Butyrat'ın Bağırsak Sağlığına Faydaları
Kolon hücrelerinin temel enerji kaynağıdır, bu da bağırsak
astarının yenilenmesi ve sağlıklı kalması için hayati öneme sahiptir.
Bağırsak bariyerini güçlendirerek ve sıkı bağlantıları (klaudin 1
ve zonile oklüdins gibi) sağlamlaştırarak "sızdıran bağırsak"
sendromunu önler.
Bağırsaktaki iltihaplanmayı önemli ölçüde azaltır.
Epigenetik etkiyle (DNA'nın genetik yapısını etkileyerek) kolon kanseri genlerini susturduğu ve mukus salgısını artıran genleri aktive ettiği gösterilmiştir. Lifli gıdalarla zenginleştirilmiş bir diyet veya takviye Butyrat ile kolon kanseri riskinin azaltılabileceği düşünülmektedir.
Laktoferrin
Laktoferrin, insan vücudunda üretilen ve
önemli etkilere sahip bir glikoproteindir. Birçok memelinin mukozal epitel
hücrelerinde üretilir ve tükürük, gözyaşı, vajinal sıvı, bağırsak lümeni ve
beyaz kan hücreleri gibi tüm mukozal yüzeylerde bulunur. En fazla anne
sütünde (kolostrumda en yüksek oranda) yer alır.
Laktoferrinin Değerli Kılan Özellikleri
Hücrelerin temel yapı taşı olan 20 temel amino asitin tamamını içerir.
Demir, yaşamsal fonksiyonlar için hayati olsa da, aynı zamanda
çok oksidan bir maddedir. Laktoferrin, demiri güçlü bir şekilde bağlayarak
(geniş bir pH aralığında, hatta mide asidinden etkilenmeden) serbest demirin
oksidatif etkilerini ve zararlı bakterilerin demiri kullanmasını engeller.
Bakteri, virüs, parazit ve mantarlara karşı koruyucu özelliklere sahiptir.
Vücudu iltihaplanmaya ve oksidatif strese karşı korur,
bağışıklık sistemini düzenler.
Osteoblast aktivitesini (kemik yapımından sorumlu hücreler) artırarak kemik
sağlığını iyileştirir.
Bağışıklık sistemini düzenleyici etkileri sayesinde otoimmün süreçlerde de
destekleyici olabilir.
Laktoferrin, bağışıklık sistemini
düzenleyici, demir emilimini ve taşınımını sağlayan, kanser karşıtı, protozoal
enfeksiyonlara karşı, bakteri ve virüs karşıtı özellikleriyle vücut için çok
yönlü bir koruma sağlar. Bağırsak sağlığı ve RA arasındaki bağlantı göz önüne
alındığında, Laktoferrin'in anti-inflamatuar ve bağışıklık modüle edici
etkileri, bağırsak bariyerinin korunmasına ve sistemik iltihaplanmanın
azaltılmasına dolaylı yoldan katkıda bulunabilir.
Doğal Bitki Ekstraktlarının Sinerjik Gücü
Bağırsak sağlığını desteklemede
geleneksel tıpta binlerce yıldır kullanılan ve modern bilim tarafından da
faydaları kanıtlanmış doğal bitki ekstraktları önemli bir yer tutar. Bu
bitkisel ekstraktlar, bitkilerin faydalı bileşenlerini yoğunlaştırılmış bir
formda sunarak vücudun bu aktif bileşenleri daha kolay emmesine ve
kullanmasına olanak tanır. Ayrıca, bu bitkilerin akılcı kombinasyonları, tek
başına kullanımdan daha güçlü ve kapsamlı sinerjik etkiler ortaya
çıkarabilir.
• Kudret Narı (Momordica
charantia L.)
• Damla Sakızı (Pistacia
lentiscus L.)
• Civanperçemi (Achillea
millefolium)
• Mayıs Papatyası (Matricaria
chamomilla):
• Tıbbi Nane (Mentha piperita)
Bu bitkisel ekstraktların
birleşimi, mide duvarını koruyucu ve iyileştirici etkiler sunarak, H. pylori
bakterisini baskılayarak, gaz ve spazm giderici faydalar sağlayarak sindirim
sistemi sağlığına güçlendirilmiş ve bütüncül bir destek sunma
potansiyeli taşır.
Sonuç ve Gelecek Perspektifleri
Artan bilimsel kanıtlar, bağırsak
mikrobiyotasının sadece metabolik, immün aracılı ve nörolojik hastalıklar için
değil, aynı zamanda eklem iltihaplanması için de önemli bir rol oynadığını
göstermektedir. Kötü beslenme ve ilaçlar gibi çevresel faktörler bağırsak
florası üzerinde zararlı etkilere sahiptir. Bağırsak bariyer bütünlüğünün
bozulması ve dizbiyoz, RA gelişimine katkıda bulunan düşük dereceli eklem
iltihaplanmasına yol açar.
Gelecekteki araştırmalar, probiyotik ve prebiyotik takviyesi gibi yenilikçi mikrobiyota hedefli tedavilere odaklanmalı ve bağırsak dizbiyozuna dayalı iltihaplı eklem hastalığının başlangıcını tahmin etmek için tarama protokolleri geliştirmelidir.
Butirat ve Laktoferrin gibi güçlü doğal moleküller ile Kudret
Narı, Damla Sakızı gibi bitkisel ekstraktların, bağırsak sağlığını
destekleyerek RA yönetiminde yeni ve umut vadeden bir yol açabileceği
düşünülmektedir.
Unutmayın, bağırsaklarımız vücudumuzun ikinci beyni gibidir ve sağlığı tüm sistemi etkiler. Sağlıklı bir bağırsak, genel sağlığın ve bağışıklık sisteminin temelidir.
Kaynaklar Listesi
YouTube Videoları:
Dr. Hatem Eleishi Rheumatologist. (n.d.). Leaky Gut and Rheumatoid Arthritis. Dr. Hatem Eleishi [Video]. YouTube. [https://www.youtube.com/watch?v=K2Baoqr8wns&t=64s]
• Rheumatoid Arthritis Solutions.
(n.d.). Leaky Gut And Rheumatoid Arthritis [Video]. YouTube. [https://www.youtube.com/watch?v=5M7eMxPngyc&t=18s]
Bilimsel Makaleler:
• Longo, U. G., Lalli, A., Bandini,
B., de Sire, R., Angeletti, S., Lustig, S., Ammendolia, A., Budhiparama, N. C.,
& de Sire, A. (2024). Role of the Gut Microbiota in Osteoarthritis,
Rheumatoid Arthritis, and Spondylarthritis: An Update on the Gut–Joint Axis. International
Journal of Molecular Sciences, 25(6), 3242.
https://doi.org/10.3390/ijms25063242
• Taneja, V. (2025). Gut Microbes
as the Major Drivers of Rheumatoid Arthritis: Our Microbes Are Our Fortune! Microorganisms,
13(2), 255. https://doi.org/10.3390/microorganisms13020255






.png)

.png)